DEPREM GERÇEĞİ
Deprem bölgesinde, onbinlerce bina yıkıldı. Bunun ev olarak karşılığı yüzbini bulan veya geçen konut demek. Bu evlerden sağ çıkanlar veya bir biçimde evleri yıkılmayan ama kullanılmaz durumda olan yüzbinlerce insan, yakınlarının canlı çıkmasından ziyade artık cenazelerini alıp defnetmek istiyorlar, onun için bekliyorlar. Cenazelerini de defnettikten sonra bu insanlar oralarda ne yapacaklar? İster istemez, Mersin gibi, Kayseri gibi, Sivas gibi diğer yakın illere, varsa yakınlarının yanlarına yoksa gelişigüzel akın edecekler.
Birkaç hafta içinde başlayacak bu akımı şimdiden dikkate alarak hazırlık yapılması zorunlu. Bunları yurtlarda, otellerde ne kadar ağırlayabiliriz? Bunlar da gerekli ama palyatif çözümler. Belki yine palyatif çözüm olabilir ama Camilerimizi de bu işlere yönelik olarak hazırlamalıyız.
Evsiz barksız kalan bu insanların gelmek isteyecekleri yerlerin en başında emin olalım ki Mersin gelecektir. Mersin’i ve Mersinlileri buna hazırlamalıyız. Bu gelenlerin sadece barınma sorunları değil, beslenme sorunları, eğitim sorunları, su, elektrik, doğalgaz gibi altyapı sorunları, iş sorunları bir an önce öngörülüp hazırlıklara başlanmalıdır.
Devlet, merkezi idare, yerel yönetimler, üniversiteler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, odalar, sivil toplum örgütleri el ele vermek zorundayız. Meclisteki tüm siyasi partilerimizin deprem dolayısıyla yayınladıkları ortak bildiriden hareketle, bilimsel paydada buluşarak ortak çözümlere katkı sunmalarını bekliyoruz. Bizim başka ülkemiz yok.
Bir sivil toplum örgütü olarak, bu süreçte verilecek her görevi yerine getirmeye hazırız.
Mustafa ALPAR
Kayserililer Yardımlaşma, Dayanışma ve
Kültür Derneği Başkanı