İstiklal Marşı

Kayserililer Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği tarafından tarihinde yayınlandı

İSTİKLAL MARŞIMIZIN KABUL EDİLİŞİNİN 103. YILDÖNÜMÜ KUTLU OLSUN…

Mustafa Kemal Paşa İstiklal Marşı Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunurken sıraların önünde onu ayakta dinlemiş ve mütemadiyen alkışlamıştır. Daha sonraları ise İstiklal Marşı ile ilgili duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirecektir:

“Bu marş bizim inkılâbımızı anlatır.

İstiklal Marşı’nda, İstiklal Davamızı anlatması bakımından büyük manası olan mısralar vardır.

Benim en beğendiğim bölümü ise;

‘Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin İstiklal…’

bölümüdür”… demiştir.

Mecliste görüşmeler yapılırken Akif heyecan ve mahcubiyetinden Meclis’te duramamış, salondan ayrılmıştır.

İstememesine rağmen muhasebeden çıkışı yapıldığı için ödül olarak verilen beş yüz lirayı, fakir Müslüman kadın ve çocuklarına meslek öğreterek fakirliklerine son verme gayesi ile faaliyet gösteren ‘Daru’l-Mesai’ adlı hayır kuruluşuna bağışlamıştır. Hâlbuki Akif, İstiklal Marşı’nı kaleme aldığı Ankara günlerinde, oldukça büyük maddî sıkıntılar içindedir. Öyle ki, İstiklal Marşı’nın okunacağı gün, Meclis’e giderken yakın arkadaşı Hasan Basri Çantay’ın paltosunu ödünç almıştır. Öyle ki palto alacak parası yoktur.

Böyle olmasına rağmen o, asil duruşunu sürdürmeye devam etmiştir.

Allah bu millete bir daha ‘İstiklal Marşı’ yazdırmasın!

Bu büyük milletin yeniden diriliş ve kendine geliş marşını tarihe mal eden Akif; ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’ duasında bulunmuştur. Öyle ki; milletine armağan ettiği bu marşı, yedi eserinden oluşan Safahat adlı külliyatına bile almamıştır.

Bu durumu Eşref Edip’e şöyle anlatır:

“İstiklal Marşı’nı milletime hediye ettim. O milletindir, benimle alakası kesilmiştir. Zaten o milletin öz malı ve eseridir. Ben yalnız gördüğümü yazdım.”

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…

Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!

Kategoriler: Haberler